27 Mayıs 2012 Pazar

Vatandaş Önerisi


Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,

Size, bir TC vatandaşı olarak, ivedilikle "danışman" kadronuzu gözden geçirmenizi tavsiye ediyorum.

Artık elinize tutuşturdukları metinlerin içeriğine de çok bakmadığınızı, yoğunluk vesaire nedeniyle
doğrudan uyguladığınızı düşünmeye başladım.

Bir vatandaş olarak.

Bir vatandaş olarak yine ben, "her kürtaj bir Uludere'dir" benzetmenizi, vasatın da altında bulmaktayım.

Ülkemizde İncirlik Hava Üssü bulunduğunu, geçtiğimiz sene, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi işinin ( sanki Suriye olaylarının patlak vereceği biliniyormuşçasına) İsrail kökenli bir firmaya verildiğini hatırlatmak isterim.

Bir de unutmadan eklemeliyim;

Predator hava araçlarının, "istihbarat hatası" deniyor ya,

Ne çabuk unutuluyor, bir bölük askerimizin, "alevli el bombası" ile saniyeler içinde yok edildiği?

Üstelik ne Predatoru?

ABD'nin civarda süzülmekte olan uydu sayısını, bunların hareket ve görüntüleme kabiliyetlerini,

Sayın Necdet Özel, özel bir raporla size bildirmiyor mu?

Bu "alevliyi" atanları görememiş mi bu istihbarat kolları?

Ya da şöyle mi sormalıyız;

Türk, Kürt vs, tamamının anasını ağlatanla, Suriye, Irak, Libya gibi ülkelerdekilerin analarını ağlatanlarda, bir tür ana ağlatma fetişizmi mi var?

Yahu bırakın diplomasi vesaire ayaklarını!

Alet olduğunuz şeyi bir de dinle bağdaştırıyorsunuz.

Hangi din bu?

İslam görünümlü Liber Al mı?

Aleister Crowley tarikatının Türkiye sözcüleri misiniz?
Küçücük çocuklar, kadınlar, yaşlılar, "muhalif ve Eset" diye isimlendirdiğiniz iğrenç oyunla katledilirken, nedir mesaj göndermek, "durdur bunu" demek?

Sen Kuzey Kıbrıs'ta satılan akaryakıtın, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki LPG fiyatına, yani yarı yarıya farklı olmasının önüne geçebiliyor musun?

Eset de sana diyor mu, durdur bu vatandaşın gelir katliyamını?

Ne farkınız var Eset ile aranızda?

Bıyıklarınız ve muhtemelen boyunuz bile aynı.

Tornadan mı çıkardılar sizi bu milletin başına?

Madem samimisin, vatandaşın "hakkını, hukukunu" gözeten bir başbakansın.

Görelim liderliğini; desen ya:

"Ey vatandaşlar, asırdan fazladır büyük bir oyunun içindesiniz, müttefikimiz gibi görünen ABD ve kuyrukları, henüz Lozan'ı bile tanımıyor, yani sizler onlar için YOK hükmündesiniz. Yalandan liranızla, Avro'ya benzettiğimiz sembolüyle, hem öz kaynakları, hem iş gücü, hem insan gücü, zihni herşeyi dibine kadar sömürülen bir halksınız. Ben ve benden öncekilerle sizleri büyülediler, uyuttular, ama ben canım pahasına buna bir dur diyeceğim. Sömürü düzenine dur demeye ilk olarak, yabancı sermaye ve çevresindeki odaklara karşı milli seferberlik ilan ederek başlayacağız. Türk ismine bürünmüş, paylaşmak, yükseltmek, büyütmek yalanlarını kullanarak, ülkeyi içten içe ele geçiren ve yok etmeyi hedefleyen, önce özel bankalar olmak üzere, tamamı kontrol altına alınacaktır. Vatan hainlerini bir bir yıllardır sömürülen, kandırılan bu milletin karşısına çıkaracağım.
Zaten bunu yapmadığım sürece, sizin hayrınıza birşey yapmış olmam. İçinizdeki vasatın altındaki safları ve cukkasını garantiledikilerimi kandırabilirim sadece. Geri kalanınız da süreç içinde elimine olur, ya kaçar, ya yok olur, ya yok ederler"

Bundan mada, Uludere'yi kürtaja benzetmişsin, sezaryen doğumla ilgili komplo teorisi üretmişsin, neye yarar?

İnsanların birkaç yıllığına uyku ilacı olmaktan başka ne çıkar?

Vatan mı?

Millet mi?

Hak getire?

Ha İslam mı?

Kullandığınız din, sizleri bir gün, sendeletir. Ayaklarınıza dolanır.

Hep Kur'an'dan örnek veriyorsunuz ya...

İşte o Kur'an, sizler gibilerin hezimet öyküleriyle doludur.


Nurettin Yılmaz Koçak