Devletten daha devlet mi var ey ahali?!
Dünyanın
en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz. Neredeyse haftalık zamlar geliyor
akaryakıta. Neymiş efendim, akaryakıtın varil fiyatına zam gelmiş falan.
Nijerya halkı der ki, "ülkemizden petrol çıkmazdan önce daha
zengindik"... "En azından topraklarımızı rahatça sürüyor, geçinmemiz
için gerekeni rahatça çıkarıyorduk". Şimdi ise onlar, "sömürülen"
akaryakıtlarının atıklarıyla boğulmuş topraklarında, çimen bile
yetiştiremiyorlar. Kim abad oluyor? Medeni İngiltere... Ha İngiltere
demişken; 1 Sterlin ülkemizde 2,57 TL'den satılıyor. Burası Türkiye.
Kurtuluş Savaşı'nda kurtulmuş olan Türkiye. Kurtulmasaydık halimiz nasıl
olurdu çok merak ediyorum.
Düne
kadar, 1 litre benzin, 1 Dolara mı eşitlenecek diye kaygılanıyorduk.
Çok uzun zaman önce değil... Üstünden zaman geçti, Mark Euro oldu, Euro
Dolar'ı geçti, Sterlin "ben Avrupalıyım ama adımı değiştirmem" dedi. Bu
arada biz de "hadi Avrupalı olalım" dedik. Dediğimizden beri, dünya
insan yaşamının en büyük (ihtilafsız en büyük) sömürülme süreci başladı.
Uyum, ayak uydurma, aşık atma, her ne derseniz. Aslında Türkçe bile
olmayan dilimizle, yüzlerce isim uydurulur buna. Akademik destek de
sağlanır. Artık benzinimiz 4 TL. Dört Türk Lirası yazarken bile
garipsiyorum. 4 Milyon Türk Lirası diyesim geliyor. Pagan büyüsü bile
bunu yapamaz. Milyon diye telaffuz ettiklerimiz, tek haneliye düştü
vesselam. Bu ayrı bir konu... Ufak ses kırıntılarıyla, binde bilmem
kaçlık indirimler yapılıp, hemen akabinde yüzdelikli zamlar kaldığı
yerden devam ederken, "özel" bazı bankalar, birkaç defa birkaç TL'lik
alışverişe; (boru değil) %10 bedava akaryakıt veriyor. İnanın aklım
almıyor. Ben sandık başına gidip de, benzin istasyonuna oy vermedim
ki?!. Vaad de edilmedi. Nereden geliyor bu bonkörlük? Bir Türk Lirası
Sterline oranla ortalama 2,5 kat daha değersiz diye, bir tür kardan
zarar politikası mı diye aklıma gelmiyor değil. Ki bu oranla, Fatih'in
fethettiği İstanbul'dan, ne arsalar, ne apartmanlar, ne okullar alınır.
Ben olsam O'nların yerinde böyle yapar mıydım bilemiyorum. O'nları da
bunu yapmakla suçlamıyorum. Ama Benny Hill şovu gibi. Gülsem mi ağlasam
mı bilemedim. Devletin veremediğini, halkın parasını, halka satan bir
banka bonkörce dağıtıyor. Bunu yaparken de, kimin elinde avucunda varsa
onu da alıyor. Pes diyorum.
Nasıl
olsa vergiye bile vergi ödeyen, kuzu gibi bir halk var. Ya da işini
bilen memurum, işçim bir halk. Bir denklem kurdum naçizane; vergiye bile
vergi öderken, Kuzey Kıbrıs "Türk" Cumhuriyeti'nden bile daha pahalı
akaryakıt kullanıyorken, Sterlin en pahalı iken (Avrupa), ülkemde sadece
Euro/Dolar paritesi konuşulurken, seçtim dediklerim, damlalıkla verip
kepçeyle alıyorken, kaynağı bilinenlerse, hem akaryakıtta, hem
telekominikasyonda acımasızca sömürüp, %10 akaryakıtta dağıtıp, sabah
7'den akşam 7'ye "bedava" konuşuturuyorken, Özel Tüketim Vergisi adı ile
vergi varken, insanlar kıvranırken, bilmediğimiz bir;
Devletten daha Devlet mi var?
Nurettin Yılmaz Koçak
Nurettin Yılmaz Koçak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Görüş ve düşüncelerinizi küfür, hakaret içermeksizin iletebilirsiniz.