19 Mart 2012 Pazartesi

Bunlarda Ar Namus Yok

Bunlarda Ar Namus Yok

Hakaret dolu sözler, sokak kavgası ağızları, hitabet fakiri mitingler, prompter olmadan donup kalmalar, konuşamamalar. Tamam zorlamayın. Yeterince iğrendik çok partili; pardon 3 partili rejimden.Ziyadesiyle hazırız ülkenin bölünmesine, bölünmese de diktatörleşmesine. Her iki duruma da hazırız. Heyecanla bekliyoruz hain planlarınızın varış noktasını. Hayat devam eder. Bir plan biter, biri başlar…
Bazı planlar vardır, aklı selim çerçevesinde güdülmüştür.Bazı plan vardır, aklı fakir çerçevesinde güdülmüştür.
Sahipsiz sandınız değil mi memleketi?
Sömürdükçe sömürün.
Aklımızı, dimağımızı, fikirlerimizi…
İzin verin yıllardır beslediğimiz solucanların tepemize çıkmasına. Teminatınız onlar sizlerin.Onların akılsızlığıyla besliyorsunuz akıllılığınızı!
Onlar dahil, onları kullananların ağa babası gelsin. Gelsin ama kendisini gizlemesin. Çıksın dobra dobra.
Saklanmasın öyle sosyalizmin, adaletin, türbanın arkasına.
Onlar gerçekten bu kavramları savunuyor olsalardı, kaosa ne gerek vardı?
Huzur satmıyor mu sigorta şirketleri?
Binde bilmem kaçlık olasılık dahilindeki risk faktörleri üzerinden sigorta primlerini tahsil etmiyorlar mı?
Huzur vermek isteselerdi, bunun rayici sıfır Lira’dan giderdi. Maksadın huzur olmadığı her şekilde belli…
Ucuz provokatörleri çıkıyor, mesnetsiz demeçler veriyor. Hesapta halka sesleniyor. Düne kadar Atatürk Cumhuriyeti’ne muhalefetten içeri alıyordunuz. Ne oldu şimdi? Atatürk öldü ama, hiçbir zaman öldürmediğiniz Atatürkçülük de mi öldü? Nereden buluyor bu “talihsizler” bu konuşma cüretini?
Tamam T.C. Ordusu’ndan çürükleri ayıklıyorsunuz diyelim. Her güruhta olur çürükler. Hep de olmuştur zaten. Ancak T.C. Ordusu’nu bu denli zaafa uğratmak, hangi savunmacı zihniyetin ürünü?
Densizler, vatan millet için canını hiçe sayan askerlerimizle çarpışıp, leşlerine şehit demeye başladılar!
Bu mu sizin gelişim politikanız?
Bu mu sizin demokratikleşme süreciniz?
Bu mu açılımınız?
Halk arasında bir tabir vardır; ‘fazla açılma boğulursun’ diye…
Hiç mi duymadınız?
Madem birbirinizde ar-namus yok görüyorsunuz.
Neden hala laf yetiştiriyorsunuz?
Maksadınız bize tüy siklet maç izletmek mi?
Madem o denli iğreniyorsunuz, muhatap olmayın da görelim ağırlığınızı.
Size öğretmemiş sanırım güneş batmayan ülke… Birine bu denli kin, nefret duyarsan, onu muhatap almazsın. Adamdan saymazsın. Selamı kesersin.
Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorsunuz aklınız sıra.
Komaya girdiklerinde, onları iyileştirenleri, çocuk doğuracaklarında bunu yapan doktorları, onlara her türlü hizmeti ve saygıyı gösterenleri öldüren haysiyetsizleri, susturamadıktan sonra, birbirinizi yemişsiniz, arsız namussuz bulmuşsunuz, neye yarar ki?...
Halk neyin ne olduğunu görüyor.
İp inceldiği yerden kopar…


Nurettin Yılmaz Koçak 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Görüş ve düşüncelerinizi küfür, hakaret içermeksizin iletebilirsiniz.