Kıl
İnsanoğlunun en ilginç niteliklerinden birisi; ‘kıl’…
Kimi
zaman bir ispat unsuru,kimi zaman büyük bir ego görseli,kimi zaman
istenmeyen,kimi zaman hiç olmaması istenen,varlığıyla bazen erkekliği,
yokluğuyla da kadınlığı simgeleyen son derece detay bir unsur
hayatımızda kıl. Hitler bıyığı,Ayhan Işık bıyığı,pala bıyık,badem
bıyık,imam bıyığı,Şafi bıyığı,pos bıyık,solcu bıyığı,keçi sakalı,mason
sakalı,satanist sakalı,hacı sakalı,Yahudi sakalı,kirli sakal,kılın
voltransal oluşumlarını gösteren birkaç örnek sadece…
Genetik
kodumuzda işlendiği üzere vücudumuzda sabit bir hızla sürekli olarak
çıkıyor olan kıl,sayılarının kısmen azaltılması ya da mevcut çıkış
alanlarında şekillendirme metoduyla, insan hayatının çok önemli bir
noktasındadır.
Tıraş
bıçağı,jilet,ustura,tıraş makinesi,berber,kuaför,saç boyası
ürünleri,saç bakım ürünleri,cımbız,takma kirpik,tüy dökücü krem,tüy
azaltıcı krem,saç çıkartıcı ilaç,şampuan,ağda mamülleri,deodorant
türevleri, tokalar,jöleler sadece kıl için üretilmiş ürünler ve
hizmetler olup,devasa bir endüstrinin de göstergesidirler. Adı geçen bir
sürü deyim, argo deyiş, benzetme vardır. Kimi kıl değerliliği yüzünden
hayvan cinayetini göze aldırtırken, kimi kıl da değersizliği yüzünden
lazerli epilasyon gibi ileri teknolojilere ihtiyaç duydurtur…
Barış
Manço (Allah rahmet eylesin) gibi milliyetçi bir Türk düşünür/sanatçıda
özenilesi dururken,kimisinde de “karı gibi” denmesine sebebiyet
vermektedir.
Tüm
bunlar göstermektedir ki kıl;son derece karmaşık bir yapıya sahiptir ve
kitleler tarafından,birbirinin tam zıttı ideolojileri ya da görüşleri
simgeliyor olabilir.Oysa ki iki tarafta da kıl yine aynı kıldır.Ancak
birinde beyazı simgelerken, birinde siyahı simgeleyebilmektedir.Kişisel
düşünceme göre, kılın neyle özdeşleştiği ve ne şekilde sergilendiği,
kanaatleri de direkt olarak etkilemektedir.
Bir erkeğin
yaşamında önemli bir geçiş noktası olan sakal bıyık çıkmasının hemen
başında,eğitim sisteminin mazur görmediği iki şeydir bıyık ve sakal.
Bunun paralelinde kız
olmanın ayırıcı unsurudur uzun saç.Ellen Degeneres gibi “ben kız gibi
hissetmiyorum” tarzı kısa saç kesimlerine de rastlayabilmekteyiz ek
olarak.
Yaşam
enerjisinin en büyük belirtilerinden olan kıl,medikal kanser
tedavisinde vücudu ilk terk edenlerdendir.Ne kadar yalın bir hal alır
beden.İnsanoğlunun başına gelmiş en büyük felaketlerden olan kanser,
tedavi edilirken bile, insanın aciziyetini gözler önüne
serebilmektedir.Kaşlara varana kadar dökülen tüyler, ölüm gerçeğini
hissetmiş ve ürkmüş insanın görüntüsünü eksiksiz yansıtmaktadır. Artık
ideolojik imgeler gitmiş, fön çekilen, şekiller verilen saçlar dökülmüş,
hislerimizi ve kişiliğimizi genellikle yansıtan kaşlarımız tamamen yok
olmuştur.
Hayatımızda
son derece büyük bir yere sahip olan kıl, yaşam ile ölüm arasında çok
geniş bir süreci simgeler.Kendisi bizzat ölü iken, yaşamı
simgeleyebilmektedir. Varlığı ölü olmasına rağmen,yokluğu da ölümü
hatırlatabilmektedir.Ölümden dönenler bir ışık gördüm derler.
Yaşlandıkça beyazlaşan saçlar, o ışığa yaklaşmaktan mıdır?
Işıkla aydınlanırken, ışık her şeyken, görülecek olan son ışık kaç kere akla gelir?
Nurettin Yılmaz Koçak
Nurettin Yılmaz Koçak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Görüş ve düşüncelerinizi küfür, hakaret içermeksizin iletebilirsiniz.