Tiz Armageddon Başlaya
Mayalar, Nostradamus, kehanetler derken, girdik meşhur 2012'ye.
Kılıçdaroğlu, 'yeri ve zamanı geldiğinde hapse de gireriz' diye giriş yapıyor, sıradaki kaos projesine.
Öncesinde de, Erdoğan için; ' sözleri, fezelekyi önceden bildiğini gösteriyor' demişti...
Bunca haber, bunca vaka, gündem gündem üstüne patlıyor.
Sayın Kılıçdaroğlu bence ne zaman muhalefet yapmış olur biliyor musunuz?
– Bu
milletten yıllarca, vergi topladınız. Toplarken de sloganınız
"vergileriniz size yol, su, köprü olarak geri dönecek" idi. Şimdi ise
dünyanın en fahiş fiyatlarından bu hizmetlerin hepsini satıp, zaten
vergiyle yaptığınızı iddia ettiğiniz şeyden yine fahiş vergiler
alıyorsunuz. Bu düpedüz soygundur, bu millet yeniden Kurtuluş Savaşı mı
başlatmalı?
– Enflasyonu
bahane edip, seri zamlar yapıyorsun, ancak gelir zammı yaparken aynı
enflasyonu baz almıyorsun. Aradaki açığı vatandaş nasıl kapatacak?
– Sağlıkta
önce göz boyama düzenlemeler yapıp, ardından bunu da asıl hükümet olan
TurkTelekom'a peşkeş çekiyorsun, bundan daha ağır darbe olur mu?
– Darbe
yapılacak senaryosuyla, Türk Ordusu'nu mahkum ediyorsun, geriye dönüp
baktığında, bunun sürekli tekerrür eden bir plan olduğunu göremiyor
musun? Enver ve Talât'ın bayrağını devraldınız, göremiyor musunuz?
Atatürkçülüğü içeri atıp, yerine fatoculuğu getirmek mi Türkiye'nin asli ihtiyacı?
Başkomutan
olacağı, ata soyundan gelen soyadından bile belli olan emekli Genel
Kurmay Başkanı'nı içeri atmak başlı başına bir kaosken, kaos yaratacak
olmakla suçlayarak bunu yapmak, ağır bir çelişki değil mi?
Sivil
Anayasa adı altında, hiçbir zaman sivil olmamış olan Hıristiyan
Batı'nın anayasasını, kişilik hak ve özgürlüklerin teminatı gibi
gösterirken, bir yandan da, İranvari sahte İslam düzenini empoze etmek,
haddini aşan bir cesaret değil mi?
Kendi
halkına asıl köle muamelesi yapan bir sistemin yöneticileriyken,
Suriye, Filistin gibi ülkelerin özgürlüklerine ön ayak oluyor ayakları,
sizce de komik değil mi?
Tüm
bu yapıyor olduğunuz haksızlıklara rağmen, yatağa kafanızı koyduğunuzda
uyuyor olabilmeniz, vicdanlarınızın taşa dönüştüğünün en büyük ispatı
değil mi?
Hepsinden daha önemlisi, tüm bu olup bitenlerin, yanınıza kâr kalacağını düşünmeniz, son derece talihsiz bir gaflet değil mi?..
Nurettin Yılmaz Koçak
Nurettin Yılmaz Koçak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Görüş ve düşüncelerinizi küfür, hakaret içermeksizin iletebilirsiniz.